Gözün görmediği: Kentsel müdahaleler üzerine milliyetçi söylem ve İstanbul’un değişen tabiatı
Türkiye’deki şehir planlama modeli ülkenin merkeziyetçi siyasi yapısını uzun yıllardır yansıtmıştır. Makroekonomik büyümenin olduğu bir dönemde kentsel politikaların alacağı şekil Türkiye’deki şehirlerin geleceği açısından son derece önemlidir. Doğal afet zararlarının azaltılması ve kaynak yönetimi unsurları önemli roller oynarken bildirimsel şehir planlama faaliyetlerinın büyük mimari markaların mali yatırımlarını davet eden siyasi güçler tarafından dikte edilmeye devam etttiği görülmektedir. Peki bu etkileyici kent jeolojisi ve anlaşılması güç sosyo-kültürel hafızası ile bozulmuş bir şehir için doğru bir yön müdür? Kentsel danışmanlık firması Space Syntax’te bir danışman olan Atakan Güven ve London School of Economics’te LSE Cities Proje Müdürü Ömer Çavuşoğlu geç Osmanlı döneminden beri Türkiye’de planlama pratiğinin tarihini ortaya koyacak ve İstanbul’un geleceğini şekillendiren son gelişmeleri değerlendirecek.
Atakan Güven
Atakan Güven’in Birleşik Krallık ve ABD’de şehir politikaları ve müdahaleleri alanında on yılı aşkın deneyimi vardır. Şimdilerde danışman olarak Space Syntax firmasında Cidde ve Mekke için bölgesel ana planın lideri olarak çalışmaktadır. Daha önce London School of Economics’te LSE cities’de çalışmış, burada Güney Doğu İngiltere ile Hollanda’nın Randstad bölgesinin karşılaştırılmasının yapıldığı bir araştırma projesini yönetmiştir. Londra’nın yerlisi yarı Türk olan Güven İstanbul ve Bursa’da yaşamıştır. UCL Barlett School’da Onursal Araştırma Görevlisidir.
Ömer Çavuşoğlu
Ömer Çavuşoğlu London School of Economics and Political Science’da LSE Cities’de araştırma görevlisi ve proje koordinatörüdür. İstanbullu olan Çavuşoğlu son beş yıldır Londra’da yaşamakta ve kimlik, entegrasyon, aidiyet ve kentsel hayatta kalma konuları gibi kişisel ilgilerinin yanı sıra araştırma ve yayın projeleri üzerine çalışmaktadır.
Türkiye’deki şehir planlama modeli ülkenin merkeziyetçi siyasi yapısını uzun yıllardır yansıtmıştır. Makroekonomik büyümenin olduğu bir dönemde kentsel politikaların alacağı şekil Türkiye’deki şehirlerin geleceği açısından son derece önemlidir. Doğal afet zararlarının azaltılması ve kaynak yönetimi unsurları önemli roller oynarken bildirimsel şehir planlama faaliyetlerinın büyük mimari markaların mali yatırımlarını davet eden siyasi güçler tarafından dikte edilmeye devam etttiği görülmektedir. Peki bu etkileyici kent jeolojisi ve anlaşılması güç sosyo-kültürel hafızası ile bozulmuş bir şehir için doğru bir yön müdür? Kentsel danışmanlık firması Space Syntax’te bir danışman olan Atakan Güven ve London School of Economics’te LSE Cities Proje Müdürü Ömer Çavuşoğlu geç Osmanlı döneminden beri Türkiye’de planlama pratiğinin tarihini ortaya koyacak ve İstanbul’un geleceğini şekillendiren son gelişmeleri değerlendirecek.
Atakan Güven
Atakan Güven’in Birleşik Krallık ve ABD’de şehir politikaları ve müdahaleleri alanında on yılı aşkın deneyimi vardır. Şimdilerde danışman olarak Space Syntax firmasında Cidde ve Mekke için bölgesel ana planın lideri olarak çalışmaktadır. Daha önce London School of Economics’te LSE cities’de çalışmış, burada Güney Doğu İngiltere ile Hollanda’nın Randstad bölgesinin karşılaştırılmasının yapıldığı bir araştırma projesini yönetmiştir. Londra’nın yerlisi yarı Türk olan Güven İstanbul ve Bursa’da yaşamıştır. UCL Barlett School’da Onursal Araştırma Görevlisidir.
Ömer Çavuşoğlu
Ömer Çavuşoğlu London School of Economics and Political Science’da LSE Cities’de araştırma görevlisi ve proje koordinatörüdür. İstanbullu olan Çavuşoğlu son beş yıldır Londra’da yaşamakta ve kimlik, entegrasyon, aidiyet ve kentsel hayatta kalma konuları gibi kişisel ilgilerinin yanı sıra araştırma ve yayın projeleri üzerine çalışmaktadır.
Centre for Turkey Studies (Türkiye Araştırmaları Merkezi)
Centre for Turkey Studies Nisan 2011’de Başbakan Yardımcısı Nick Clegg’in desteğiyle açılmış bağımsız ve herhangi bir partiye bağlı olmayan bir organizasyondur.
Merkez Türkiye ve Birleşik Krallık ilişkileri ve Türkiye’nin dış ilişkileri, ekonomik ve sosyal gelişimi üzerine düşünce ve tartışmaların geliştirilebileceği açık bir forum oluşturmayı hedefler.
Merkez Türkiye ve Birleşik Krallık ilişkileri ve Türkiye’nin dış ilişkileri, ekonomik ve sosyal gelişimi üzerine düşünce ve tartışmaların geliştirilebileceği açık bir forum oluşturmayı hedefler.
No comments:
Post a Comment