Tuesday 28 May 2013

Britanya parlamentosu'nda Türkiye'de düşünce özgürlüğü konulu toplantı

Britanya parlamentosu'nda Türkiye'de düşünce özgürlüğü konulu toplantı





Britanya Parlamentosu 'AB üyeliğini hedefleyen Türkiye'de düşünce özgürlüğü' konulu bir toplantıya ev sahipliği yapıyor. Londra Merkezli Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin CTS(Centre for Turkey Studies) organize ettiği toplantıya İşçi Parti'li gölge Avrupa Bakanı Emma Reynolds ev sahipliği yapıyor. 

Toplantıya Türkiye'den Bilgi Üniversitesi'nden Profesör Dr Yaman Akdeniz ile Ankara Üniversitesi'nden Dr Kerem Altıparmak konuşmacı olarak katılacak. 5 Haziran Çarşamba günü 07-09 saatleri arasında gerçekleşecek toplantı Parlamento'nun 15 numaralı odasında yapılacak.

Dünyada internet hukuku alanındaki en yetkin isimlerden birisi olarak kabul edilen Profesör Yaman Akdeniz, siber haklar ve özgürlükler alanında en etkili organizasyonlardan birisi olan, Cyber-Rights.Org adlı sivil toplum örgütünün kurucusu ve direktörü. Uzun yıllar İngiltere’de Leeds Üniversitesi'nde görev yapan Akdeniz BilgiEdinmeHakki.org internet sitesinin de koordinatörlerinden.
üniversitedeki ‘Siber Hukuk Araştırma Ünitesi’nin koordinatörlüğünü yürütüyor.

Toplantının diğer konuşmacısı olan Dr. Kerem Altıparmak ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi. Aynı üniversitenin İnsan Hakları Merkezi'nin de direktörülüğünü yürüten Altıparmak'ın düşünce ve basın özgürlüğü alanında yayınlanmış çok sayıda makalesi bulunuyor.

İki akademisyenin Türkiye’deki sansüre ilişkin görüşleri ve araştırmalarını içeren ‘İnternet: Girilmesi Tehlikeli ve Yasaktır: Türkiye’de İnternet İçerik Düzenlemesi ve Sansüre İlişkin Eleştirel Bir Değerlendirme’ isimli ortak bir çalışması da bulunuyor.


Sunday 12 May 2013

BASBAKAN YARDIMCISI ALI BABACAN CENTRE FOR TURKEY STUDIES DIREKTORU IBRAHIM DOGUS ILE GORUSTU

Londra merkezli çalışmalarını geliştirerek sürdüren Centre for Turkey Studies (Türkiye araştırmaları merkezi), düzenli periodlarla Britanya parlementosu, İngiltere'nin önemli üniversiteleri ve düşünce kuruluşları ile birlikte Türkiye İç ve Dış politikası konulu önemli çalışmalar düzenleyerek alanında sürekli gündeme oluşturmaya devam ediyor.



Centre for Turkey Studies çalışmaları kapsamında bir çok uluslararası konferansa da davetli olarak katılıp, merkezin tanınması ve farklı projelerde birlikte ortak hareket edilebilecek yeni kurumlar ile ilişki geliştirme arayışınıda sürdürüyor.

Geçtiğimiz aylarda Avrupa Komisyonunun desteklediği bir proje kapsamında İspanya'da çeşitli konferans ve etkinliklere davet edilen Centre for Turkey Studies, bu kez kuruluşundan beri ilk kez yıllık kongresini İstanbul'da gerçekleştiren Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (European Bank of Reconstruction and Development) davetlisi olarak İstanbul'da gerçekleşen kongreye katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın açılış konuşması ile başlayan kongre boyunca aralarında çeşitli ülkelerin devlet bakanları, uluslararası kuruluşların üst düzey yöneticileri, Türkiyeli önemli firmaların genel müdürleri (CEO) ile çok sayıda basın mensubunun yakından takip ettiği kongreye Centre for Turkey Studies direktörü İbrahim Doğuş'da katılarak bir dizi görüşme gerçekleştirip, merkezin çalışmları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Kongre kapsamında Başbakan yardımcısı Ali Babacan tarafından Çırağan sarayında bir resepsiyon verildi. Resepsiyonun davetlileri arasında yer alan Merkezin direktörü İbrahim Doğuş, burada başbakan yardımcısı Ali Babacan ile görüşerek, merkezin çalışmaları ve Türkiye'de yaşanan gelişmeler üzerine sohbet etti.

Centre for Turkey Studies'in önümüzdeki aylarda çalışmalarını güçlendirerek devam ettireceğini dile getiren İbrahim Doğuş, çalışmalarının Türkiye'den de beğeniyle takip edildiğini gördüklerini, merkezin daha güçlü projeler ile büyümeye devam edeceğini açıkladı.

Centre for Turkey Studies ‘Avrupa Birliği’ne Katılım Sürecinde Türkiye’nin Dış Politikası’ Toplantısı

Centre for Turkey Studies ‘Avrupa Birliği’ne Katılım Sürecinde Türkiye’nin Dış Politikası’ Toplantısı
 

 
 
Centre for Turkey Studies (Türkiye Araştırmaları Merkezi) Britanya Parlementosu’nda ‘Avrupa Birliği’ne Katılım Sürecinde Türkiye’nin Dış Politikası’ konulu bir forum düzenledi.
İngiltere’nin Türkiye eski Büyükelçisi (1997-2001) Sır David Logan, Orta Doğu ve Türkiye siyaseti gibi çeşitli konular üzerine yazılarıyla tanınan araştırmacı-yazar Ziya Meral, Muhafazar Partili Lord Sheikh ve İşçi Partisi milletvekillerinden Mike Gapes forumun konuşmacılarıydı.
Konuşmacılar Suriye’deki kanlı iç çatışma ile ilgili, Türkiye’nin komşuları ve İsrail ile ilişkileri, Türkiye’nin Avrupa Birliği katılım sürecindeki tutumu ve Türkiye’nin siyasi manevraları ve dış ticaretindeki yükseklis konularında Türkiye’nin son 10 yıldaki dış politikasını incelediler ve tartıştılar. Konuşmacıların çok yönlü bakış açılarıyla kapsamlı ve bilgilendirici bir tartışma gerçekleşti.

 


Katılımın yüksek olduğu forumda konuşmacıların ardından dinleyicilerden gelen sorular ile toplantı sonlandırılmış oldu.

Friday 3 May 2013

PROFESOR BUSRA ERSANLI "SECIM BARAJI DUSURULSUN"





Türkiye'nin en çok tanınan siyaset bilimcilerinden birisi olan Profesör Büşra Ersanlı Türkiye Çalışmaları Merkezi'nin (Center for Turkey Studies) ve Gocmen Isciler Kultur Merkezi (Gik-Der'in) ortak düzenlediği Kürt sorunu ve çözümü konulu bir toplantıya konuşmacı olarak katıldı. Göçmen İşçiler Kültür Derneği'nin davetlisi olarak geldiği Londra'da bir süredir çeşitli etkinliklere katılan Ersanlı'nın SOAS Üniversitesi'nde düzelenen toplantısına ilgi yoğun oldu.




Konuşmasında Kürtlerin seçim barajı, parti kapatmalar, terörle mücadele yasası gibi anti demokratik uygulamalar yüzünden siyasi alanda temsillerinin engellemelerle karşılandığını savunan Ersanlı, AK Parti'nin yeni anayasa taslağında yüzde 7'ye çekmek üzere mutabık kaldığı seçim barajının söz konusu engelin sürmesine neden olacağı uyarısında bulundu.  Ersanlı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu yönde aksi bir karar alınmış olsa da, söz konusu barajın Kürtlerin partileşme ve ve siyasi temsillerinin önündeki en ciddi bariyerlerden birisi olduğunu vurguladı.






2011 yılında KCK operasyonlarında tutuklandıktan sonra yaklaşık 9 ay cezaevinde kalan  tanınmış akademisyen konuşmasında, Kürt hareketinin merkezi otorite tarafından güvenlik açısından değerlendirilmesinin, bu alanda siyaset yapmak isteyenlerin ağır bedeller ödemesine yol açtığına dikkat çekti.


Otoriter anlayışın Türkiye siyasi kültürünün demokratikleşmesini engellediğini ve çoğulculuğa zemin yaratmadığını belirten Büşra Ersanlı, bu durumun Kürtçe TV, üniversitelerde Kürtçe bölümü gibi iyileştimelerin temel insan hakkı değil, siyasi iktidarın bir lütfu olarak algılanmasına yol açtığını belirtti.


Kürtlerin Halkın Emek Partisi ile başlayan partileşme ve siyaset çalışmalarının her seferinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılarak sonlandırılmak istendiğini hatırlatan Ersanlı, bu durumun Kürt sorununun çözümünü geciktiren en önemli nedenlerden birisi olduğunu ifade etti.

KÜRT SİYASETÇİLERİN TUTUKLULUĞU SONA ERMELİ
Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) siyaset akademisi danışma kurulu üyesi olan ve bir süre parti meclisi üyeliği de yapan Büşra Ersanlı SOAS'taki konuşması sonrası izleyicilerden gelen soruları yanıtladı. 





Terörle mücadele yasalarındaki 'propaganda' tanımının oldukça geniş ve yoruma açık tutulduğuna dikkat çeken Ersanlı, halen yüzlerce kişinin hiçbir silahlı veya illegal faaliyetleri olmamasına karşın cezaevlerinde tutulduğunu savundu. Özellikle yerel düzeydeki Kürt siyasetçilerinin uzun tutukluluklarının önümüzdeki yerel seçimlerde Kürt siyasi hareketini zor durumda bırakma çabası olduğunu ileri süren Ersanlı, yerel siyaset alanının Kürt siyasi örgütlenmesini sağlayacak en önemli faktörlerden birisi olduğunu dile getirdi. AB uyum süreci ile birlikte oluşturulan kent konseylerinin yerel siyasete katılımı artıracağını ve demokratikleşmeyi yaygınlaştıracağına inandığını belirten Ersanlı yeni anayasa çalışmalarında yerel yönetimlerin özerklik alanının genişletilmesi gerektiğini de kaydetti.


2011 yılının Kasım ayında aralarında KCK operasyonları kapsamında, BDP Siyaset Akademisi' nde ders verdiği ve KCK'ye eleman yetiştirdiği gerekçesiyle, aralarında yazar Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu bir grupla birlikte göz altına alınmıştı. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi olan Ersanlı'nın tutuklanması geniş yankı yaratmış, serbest bırakılması talebiyle başlatılan imza kampanyasına, yazar Yaşar Kemal gibi 1000 aydın, sanatçı ve entellektüel imza atmıştı.  Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da terörist olduğuna inanmadığını söyleyerek  destek verdiği Büşra Ersanlı 8.5 ay sonra serbest bırakılmıştı.