DENGİR FIRAT BRITANYA PARLAMENTOSU’NDA KONUŞTU
Eski milletvekili ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat Türkiye Araştırmaları ve Kalkinma Merkezi’nin Britanya Parlamentosunda düzenlediği bir toplantıya katıldı. 1999-2011 yılları arasında milletvekilliği yapan ve görevde bulunduğu sürede AKP’nin en etkili isimlerinden birisi olarak kabul edilen Fırat, 3 günlük Londra ziyareti sırasında aralarında milletvekilleri, Lordlar ve düşünce merkezlerinin yetkilileri olmak üzere çok sayıda kişi ile görüştü.İşçi Partisi milletvekili Virenda Sharma ve Müslüman Lord Mohamed Sheikh ile öğle yemeklerinde bir araya gelen Dengir Fırat, devlet bakani Lord William Wallace ile de görüştü. AKP eski milletvekili Winchmore Hill’de bulunan Mozz restaurant’ta düzenlenen bir yemekte de işadamları, akademisyenler, gazeteciler ve profesyonellerle buluştu.
Parlamento’da düzenlenen toplantıda başta yeni anayasa tartışmaları ve Kürt sorunu olmak üzere Türkiye’nin gündemindeki konulara ilişkin görüşlerini açıklayan Fırat’ı dinleyenler arasında milletvekilleri Michael Fallon, Paul Goggins ve Virenda Sharma ile Lordlar Tim Clement-Jones ve Hylton da yer aldı. Toplantıya ev sahibligini milletvekili Eric Joyce yaptı. Dengir Fırat’la daha önce Türkiye’de tanıştığını ve demeçlerini izlemeye çalıştığını vurgulayan Joyce, bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutlu olduğunu söyledi.
TÜRKİYE’NİN ESAS SORUNU VATANDAŞLIK
Dengir Fırat konuşmasında Türkiye’deki sorunların temel kaynağının vatandaşlık sorunu olduğunu vurgularken, anayasada eşit vatandaşlık anlayışının bulunmadığını, bir kesimin bütün haklardan faydalanırken diğer kesimin yasaklarla bu haklardan hiç ya da yeteri ölçüde faydalanamadığını söyledi. Yasaları değiştirmenin çok anlamlı olmadığını savunan Fırat “Uygulayıcıların anlayışını değiştirmeden yasaları değiştirmenin vatandaşlara bir faydası yok. Bir ülkede ne kadar az demokrasi varsa o kadar çok yazılı kanun bulunuyor. Bugün Türk ceza kanununda 60 binin üzerinde madde var. Öte yandan İngilizlerin ise yazılı anayasası yok ama demokratik kültür çok daha gelişkin.” dedi. Anayasa tartışmalarının, Türkiye’deki diğer temel sorunlarda olduğu gibi, bürokratik devletten demokratik devlete geçişin sancılarını içerdiğine işaret eden eski AKP’li politikacı Türk devlet yapısının merkezinde İttihat Terakki anlayışının etkili olduğunu belirterek bu anlayışın bugüne kadar yapılan anayasaların bürokratik yapıyı korumaya özen gösterdiğini kaydetti.
1980 darbesi ile birlikte vesayet rejiminin getirildiğini savunan Dengir Fırat, bütün partilerin 1982 anayasasının değiştirilmesinde hem fikir olmasına karşın uzlaşamadıklarına dikkat çekti.
AKP iktidarının 2002 yılından bu yana insan hakları ve demokratikleşme konusunda büyük adımlar attığını söyleyen Fırat sözlerini şöyle sürdürdü : “Bana göre temel sorun vatandaşlık sorunudur. Bir kesim vatandaş, bir kesim ise tebaa olarak görülüyor. Bütün seçim kampanyalarında bütün partiler daha fazla özgürlük ve daha fazla demokrasi vaadederek oy topluyorlar. İngiltere’de ve ya bir başka demokratik ülkede böyle vaatlerde bulunmuyor politikacılar. Bu söylemler oy getirmediği gibi deli muamelesi görmenize de neden olur. Bugün Türkiye’de yeni bir anayasa olmasa da olur, çünkü yasaları tatbik edecek olan insandır. Yerleşmiş anlayışı değiştirmeden kanunları yeniden yazmak beklenen sonucu getirmez.”
Eski genel başkan yardımcısı 2007’de gündeme gelen yeni anayasa değişikliklerine ilişkin çalışmaları yürüten komisyonun başkanlığını yaptığını hatırlatırken, bu dönemde yoğun baskılarla karşı karşıya kaldıklarını anlattı. Anayasa çalışmalarını durdurmalarının istendiğini kaydeden Fırat, “Uyarıyı dikkate almayınca bürokratik devlet harekete geçti. Partimizin kapatılmasına yönelik bir dava açıldı ve bize beş yıl siyaset yasağı talebi ile dava açıldı. Seçimlerde yüzde 44 oy alarak iktidara gelmiş bir parti olarak Ancak bir hakimin lehte oy kullanmasıyla kapatılmaktan kurtulabildik.” dedi.
ANADİL YASAĞI JENOSİTTİR
Parlamento’daki konuşmasında Kürt sorununa da değinen Dengir Firat sorunun çözümünde siyaset kanallarının devreye sokulamadığını belirtirken, bunda PKK ve BDP’nin önemli kusuru olduğunu söyledi. AKP iktidarının önemli eksiklerine karşın sorunun çözümünde önemli adımlar attığını vurgulayan Fırat, “Tokalaşmak için yumruğunuzu açmak zorundasınız.’’dedi. Fırat şunları söyledi : “Bu ülkede 17 bini aşkın insan, hiç bir suçları olmamasına rağmen faili meçhullere kurban gittiler. Eskiden sıkıyönetim uygulamasından dolayı insanlar durdurulmadan en fazla üç kilometre seyahat edebiliyordu. Bugün Türkiye’de nereye kazma vurulsa insan kemikleri ile karşılaşıyoruz. Askeri mahkemelerin etkin olduğu, Kürtçe konuşmanın ve yazmanın yasak olduğu dönemler yaşandı. Bugün devletin kanalında 24 saat Kürtçe yayın yapılıyor. Hükümet PKK ile Oslo’da masaya oturmak gibi oldukça riskli adımları dahi göze aldı. Ancak bu sıralarda 30 askerin ölümü geldi. Şimdi güvenlik politikalarının yeniden etkili hale gelmesinde yargılanması gereken sadece devlet olmamalıdır.”
Bir soru üzerine anadil yasağının jenosit olduğunu söyleyen Dengir Fırat “Ben çok nadir ağladım. Bir gazetede çıkan makale bu anlardan birisiydi. Bir yerel dili yeryüzünde konuşan son kişi olan bir kadının 80’li yaşlarda öldüğünü okuduğumda ağlamıştım. Ana dilin yasaklanması kabul edilemez, bu en büyük insanlık suçlarından birisidir.” dedi.
Dengir bey ayrica Turkiye arastirmalari ve Kalkinma merkezi tarafindan duzenlenen bir yemege de katildi.
No comments:
Post a Comment