Tuesday, 30 April 2013

BANU GÜVEN İNGİLTERE PARLEMENTOSU’NDA KONUŞTU





BANU GÜVEN İNGİLTERE PARLEMENTOSU’NDA KONUŞTU
‘Hükümet, Medya, Savaş ve Barış: Türkiye’de İfade Özgürlüğünün Sınırları’

Centre for Turkey Studies (Türkiye Araştırmaları Merkezi) Hükümet, Medya, Savaş ve Barış: Türkiye’de İfade Özgürlüğünün Sınırları konulu bir parlemento toplantısı düzenledi. Konuşmacımız gazeteci Banu Güven kendi TV programında uygulanan sansür sonucu NTV’den istifa etmek zorunda kaldığı dönemdeki denayimlerini paylaşarak Türkiye’deki ifade özgürlüğünün günümüzdeki halini ve gazeteciliğin sınırlarını analiz etti.

Güven konuşmasına Türkiye’nin ‘Arap Baharı’nı yaşayan ülkelere örnek bir Müslüman Demokrasi olarak gösterildiğini söyleyerek başladı. Türkiye’nin siyasi seçimler, demokratikleşme süreci ve son zamanlardaki barış süreci ile bu çalkantılı bölgedeki ülkeler için örnek bir ülke gibi gözükmektedir diyerek devam etti. Güven diğer yandan Türkiye’deki demokrasinin %10 seçim barajından, geniş kapsamlı terörle mücadele yasalarından ve bunun sonucu olarak ifade özgürlüğündeki sınırlamalardan zarar gördüğünü söyledi. Güven hükümetin ve özellikle Başbakan Erdoğan’ın ülkedeki her konudaki etki ve müdahalesinin demokrasi kültürüyle çeliştiğini ifade etti.

Güven programında yaşanan sansürlemenin hükümetin müdahaleci tavrının bir sonucu olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’deki televizyon ve gazetelerin genel  yayın yönetmenleriyle düzenlediği basın toplantısını ve bu toplantıda habercilik üzerine tavsiyelerde bulunduğunu hatırlattı. Dolaysıyla, onun gibi başka bazı gazeticilerin de  hükümetin tavsiyelerini takip etmedikleri ve hükümetle çelişkili haberler yaptıkları için istifa etmek durumunda kaldıklarını belirtti. Güven gazetecilerde işlerini kaybetme korkusu olduğunu ve bu sebeple yaygın bir şekilde otosansür uyguladıklarını iddia etti.

Banu Güven barış ve savaş zamanlarında gazeteciliğin farklı olduğunu ifade etti. Bir yandan, meselelerin hassas olması sebebiyle gezetecilerin düşman ya da kahraman yaratmamak için kullandıkları dile dikkat etmelerini gerektiren bir sorumlulukları olduğunu söyledi. Diğer yandansa gazetecilerin haberleri tarafsız ve kapsamlı bir şekilde iletmeleri gerektiğini belirtti. Güven şimdiki hükümetten önce de devletin sansür uygulamalarının olduğunu vurgulayarak kendi programının savaş zamanında sansürlendiğini söyledi. Güven, şimdi barış zamanı olmasına rağmen hala başında sansür uygulamaları devam etmekte olduğunu savundu.
Deneyimli gazeteci Banu Güven sözlerini Türkiye’de gazeteciliğin ve demokrasinin geleceğinin daha iyi olması için iyi dileklerde bulunarak bitirdi. Konuşmasının ardından Güven dinleyicilerin sorularını cevapladı.






http://www.flickr.com/photos/centreforturkeystudies/8679543683/

No comments: